1.
Rus edebiyatının en temel eserlerinden biri olan, Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin kaleminden adeta akan müthiş bir romandır.
Sürükleyici anlatımı, uzun ama sıkmayan betimlemeleri, üzerine durup sorgulatan monologları ile okuyucuya içsel muhakeme yaratan satırları...
Bu kitabı yıllar önce iki cilt olarak okumuştum. Okuyacak olanlara da tavsiyem, mümkün olduğunca sadeleştirilmiş halini tercih etmemeleridir.
Nasıl etkilendiysem, bu kitabı okuduğum dönem gıda zehirlenmesi yaşadığım bir gece, ateşimin de yükselmesiyle uykumda Raskolnikov ben değilim diye bağırmışlığım rivayet edilir.
Henüz okumamış olanlara kesinlikle öneririm.
Ukte sahibi: Marshmeoww
15 şubat 2018 21:57
15 şubat 2018 22:01
2.
rus edebiyatı denince çoğu kişinin aklına gelen ilk isim olan kitap.
bu kitabı 2 senede okudum diyebilirim. okudum bıraktım, tekrar okudum yine ağır geldi derken başa sara sara 2 seneyi buldu.
iş bankası yayınlarından okudum ben, genelde ağır edebiyat ürünlerinde çeviri çok önemli oluyor. almadan önce çok araştırmıştım. klasiklerde en iyi çevirinin bu yayınlara ait diye okuyunca bu yayını seçtim. gerçekten de akıcıydı.
baş karakterin iç dünyasındaki sorgulaması, detaylı anlatımları çok güzeldir. ayrıca katil psikolojisine ait de güzel ip uçları veriyor.
3.
Yeraltından notlar’la birlikte Dostoyevski’nin en sevdiğim kitabıdır. Ortaokuldayken kısaltılmış olan versiyonunu okumuştum. Çok zorlanmıştım okurken çünkü kısa hali bile 500 sayfaydı neredeyse ve dili çok ağırdı. Ama bittiğinde çok etkilenmiştim. O döneme kadar ayda yılda bir kitap okuyan bana düzenli kitap okuma alışkanlığı kazandıran kitaptır aynı zamanda. Çünkü bitirmek aylarımı aldı ve bittiğinde kitap okumaya çoktan alışmıştım. Sonra hazırlıktayken de 2 ciltlik uzun versiyonunu okudum. Eğer sabredip bitirebilirseniz size çok şey katacak bir kitaptır. Arada açıp altını çizdiğim yerleri açıp tekrar okurum. Herkesin seveceği bir kitap değildir ama seven çok sever.